2024 Yılı Hac Broşürünü Görmek İçin Lütfen Tıklayınız...
Kura çekimine katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bu yılki hac kurasını Gazze’de yaşanan hüznün ve acının gölgesinde gerçekleştirdiklerini kaydederek, “Yüreklerimiz, yıllardır haksız, hukuksuz ve insafsız bir vahşete maruz kalan Filistinli kardeşlerimizin acısıyla yanıyor. Buruk bir sevinç içerisindeyiz. Bütün bu acı ve gözyaşını dindirmenin, dökülen kanın ve çiğnenen insan onurunun önüne geçmenin yolu, Müslümanların birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma içinde hareket etmesinden geçmektedir.” dedi.
“Müslümanlar olarak bizlere düşen, Kudüs’ün bizleri davet ettiği vahdet ve kardeşlik bilincini kuşanmaktır”
Başkan Erbaş, Müslümanların vahdet şuuruyla birbirine kenetlendiğinde sadece Kudüs’e, Gazze’ye, Filistin’e değil, ümmet coğrafyasının her bir yerine huzurun ve barışın geleceğini, İslam’ın hayat veren ilke ve değerlerinin yeryüzüne yeniden nizam vereceğini söyledi.
Müslümanların, ilk kıble olan Mescid-i Aksa’nın ifade ettiği manayı iyi kavrayarak, Kudüs’ün Müslümanları davet ettiği vahdet ve kardeşlik bilincini kuşanmaları gerektiğine vurgu yapan Başkan Erbaş, ayrılığa, fitneye, tefrikaya sürükleyen her türlü sözden, düşünceden ve davranıştan uzak kalmak gerektiğini belirtti.
“Hac yolculuğu, bizi kendimizle tanıştıran, Rabbimizle buluşturan, kardeşlerimize yakınlaştıran hikmet dolu bir yolculuktur”
İbadetlerin Müslümanları dayanışmaya sevk eden bir yönünün olduğunu hatırlatan Başkan Erbaş, “İslam’ın beş temel şartından biri olan hac, kutsal beldelere yapılan sadece bir ziyaretten ibaret değil, aynı zamanda müminlere zaman ve mekan bilinci, ümmet ve uhuvvet şuuru kazandıran derinlikli bir yolculuktur.” diye konuştu.
“Hac, muazzam bir kardeşlik kongresidir”
Haccın, aynı inancı, aynı aşkı, aynı heyecanı taşıyan milyonlarca insanı bir araya getiren eşsiz bir ibadet olduğunu aktaran Başkan Erbaş, “Hac, aynı Kitabı rehber, aynı Peygamberi önder, aynı kıbleyi istikamet bilenleri bir mekanda buluşturan muazzam bir kardeşlik kongresidir. Hac ibadeti, dilleri, kültürleri, renkleri ve ırkları farklı olan milyonlarca Müslümanı, yılda bir defa Allah’ın evi Kabe’nin etrafında bir araya getiren ve onları tevhit ikliminde vahdete kavuşturan, Medine’den medeniyet şuuruna ulaştıran müstesna bir ibadettir.” ifadelerini kullandı.
“Cenab-ı Mevla, bu sevgiyi, özlemi, milletimizin ve nesillerimizin yüreklerinden hiçbir zaman eksik eylemesin”
Beytullah’ı ziyaret etmenin, Allah’ın evini haccetmenin ve kutsal mekanlarda ibadet etmenin her müminin gönlünde daima en büyük hasret ve özlem olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bizler, milletimizin bu kıymetli heyecanına her yıl yakından şahit oluyoruz. Allah ve Peygamber sevgisinin ve Kabe özleminin bir yansıması olarak kah sevinçten kah hüzünden dökülen gözyaşlarına tanık oluyoruz. Kurada çıkanlar sevinç gözyaşları döküyor, kura kendisine çıkmayanlar hüzün gözyaşları döküyor. Her ikisi de çok değerli. Hüzün gözyaşları sevinç gözyaşlarından daha makbul olabilir. Cenab-ı Mevla, o sevgiyi, o muhabbeti, o özlemi, aziz milletimizin ve nesillerimizin yüreklerinden hiçbir zaman eksik eylemesin inşallah.” şeklinde konuştu.
Haccın, Müslümanlar nazarında gidebilenler için büyük bir sevinç, gidemeyenler için de derin bir hüzün kaynağı olduğuna değinen Başkan Erbaş, “Kura sonucu ortaya çıkacak ve yüzlere yansıyacak sevinç ve hüznün her ikisi de Allah katında çok kıymetlidir. Hac ibadeti için yanıp tutuşan ama kurada ismi çıkmayan bir kardeşimiz, burada gösterdiği vakur tavrından dolayı Allah katında belki de fırsat bulup gidenlerden daha çok sevap alabilir. Dolayısıyla bizim asıl gayemiz, daima Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır. Sevincimiz de üzüntümüz de bizi Rabbimize yaklaştırmalıdır.” dedi.
“Sizler, kuraya girerek samimi niyetinizi ve gayretinizi ortaya koydunuz”
İslam fıkhına göre, her müminin bu ibadete talip olmak için müracaat etmesinin ve niyetini ortaya koymasının önemli olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, şunları kaydetti:
“Yıllar yılı müracaat ettiği halde bu imkana kavuşamadan vefat eden ya da güç ve takatten düşen kimselere Cenab-ı Hak, ‘Ey kulum, niye hac görevini yapmadın?’ diye sormayacaktır. Zira Rabbimiz, ‘Hac, sadece oraya imkan ve yol bulabilenler için farz kılınmıştır’ buyuruyor. Bu imkan bulunamadığında mesuliyet de kuldan kalkmış oluyor. Sizler, üzerinize düşen vazifeyi en güzel şekilde yaptınız. Kuraya girerek samimi niyetinizi ve gayretinizi ortaya koydunuz. Burada çıkacak sonuç ne olursa olsun bizlere düşen, Beytullah’a duyduğumuz sevgi ve özlemimize gölge düşürecek; hacca gitmek için ortaya koyduğumuz niyet ve samimiyetimize halel getirecek her türlü yanlış düşünce, duygu ve davranışlardan sakınmaktır. İmanımıza yaraşır bir olgunluk göstermektir. Sabırla, namazla ve sebatla Allah’a dua etmektir. Bizler niyetimizi, sabrımızı, duamızı ve samimiyetimizi canlı tuttuğunuz müddetçe Allah’ın rahmeti, inayeti ve mağfireti bizimle olacaktır inşallah. Gönül ister ki, Kabe aşkıyla yanıp tutuşan tüm kardeşlerimizi kutsal topraklara götürebilelim ve bu büyük ecirden hepimiz nasiplenelim. Fakat malumunuz olduğu üzere hac ibadeti, ancak belli bir zaman diliminde ve sadece belirli mekanlarda eda edilebilmektedir. Kabe, Mescid-i Haram, Mina, Müzdelife ve Arafat, sınırlı bir kapasiteye sahiptir. Bu yüzden zorunlu olarak kontenjan uygulamasına gidilmektedir.”
“Kuraya girecek en yaşlı hacı adayı 114 yaşında, en küçük hacı adayı ise 24 günlük”
Hac hizmetleri hususunda en yetkili birim olan Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulunca en uygun ve adil yöntem olarak katsayılı kura sisteminin belirlendiğini bildiren Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak en büyük gayelerinin, her bir hacı adayının güzel bir hac yapmasını sağlamak olduğunu belirtti.
Kayıt döneminde, 2007-2023 yıllarından beri bekleyen 2.337.644 hacı adayının kaydının güncellendiğini hatırlatan Başkan Erbaş, “135.421 kardeşimiz ilk defa kayıt yaptırmış, böylece Türkiye genelinde toplam müracaat 2.473.065 olarak gerçekleşmiştir. Kuraya girecek en yaşlı hacı adayımız 114 yaşında Diyarbakır ilinden, en küçük hacı adayımız ise 24 günlük Batman ilindendir.” bilgisini verdi.
“Kesin kayıtlar, 6-24 Kasım tarihleri arasında olacak”
Başkan Erbaş, kuranın, hacı adaylarının kayıt yaptırdıkları iller bazında “normal konaklama ve yakın mesafe konaklama” türlerinde sıralamaya konulmaları şeklinde çekileceğini, asıl ve yedek tasnifinin yapılmayacağını ve Diyanet İşleri Başkanlığı ve acente ayırımına da gidilmeyeceği bilgisini paylaşarak, “Hac kesin kayıtları 6-24 Kasım 2023 tarihleri arasında her ilde ve her bir hac konaklama türünde Diyanet İşleri Başkanlığı yüzde 60, acenteler yüzde 40 oranını geçmemek üzere yapılacaktır.” dedi.
Kura çekiminin 4-5 saat süreceğini ve sonuçların noter aracılığıyla tescilleneceğini belirten Başkan Erbaş, “Akabinde e-Devlet portalı sunucularına yükleme işlemleri yapıldıktan sonra hacı adaylarımızın ön kayıt sistemine tanımlı cep telefonlarına SMS gönderilecektir. Saat 21.00’den itibaren e-Devlet portalından açıklanması öngörülmektedir. E-devlet sisteminde hazır olması durumunda kura sonuçlarının daha erken açıklanması söz konusudur. Bugün çekeceğimiz kuralar neticesinde hak sahipleri belirlenen kayıt süresi içerisinde kesin kayıt yaptırmamaları halinde onların yerine, hac konaklama türlerine göre kura sırası gözetilerek 6-24 Kasım 2023 tarihleri arasında dağıtılan kontenjanlar çerçevesinde kayıt alınacaktır.” diye konuştu.
“Hac süresince devletimizin kudretine ve milletimizin asaletine yaraşır hizmetler üretebilmenin mücadelesini veriyoruz”
Devlet olarak, vatandaşların adabına ve erkanına uygun, huzurlu ve sağlıklı bir hac ibadeti yapabilmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarının altını çizen Başkan Erbaş, şöyle konuştu:
“Karşılaşılması muhtemel meşakkatlerin hafifletilmesi ve hacılarımızın ibadetin manevi hazzını doyasıya yaşayabilmeleri için hizmet kalitesini ve standardını her yıl daha ileri bir seviyeye taşımanın gayreti içerisindeyiz. Ayrıca hac organizasyonunun bir de temsil yönü vardır. Bu sebeple hac süresince devletimizin kudretine ve milletimizin asaletine yaraşır hizmetler üretebilmenin mücadelesini veriyoruz. Esasen sunduğumuz hizmetlerin her yıl Suudi Arabistan yetkililerince takdir edilmesi, ödüllendirilmesi ve diğer ülkelere örnek gösterilmesi, bu temsil hassasiyetimizin bir semeresidir.”
Kura sonuçlarının hayırlı olmasını dileyen Başkan Erbaş, daha sonra beraberindekilerle kura çekimini başlattı.