Paylaş Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook
27.09.2014

Mekke’de ‘Hac Bilgilendirme Toplantısı’ yapıldı…

 


Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş ve Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Enver Günenç, kutsal topraklarda bulunan basın mensuplarına yönelik bilgilendirme toplantısı düzenledi.

 

Mekke’de Diyanet İşleri Başkanlığı Hac İdare Merkezinde düzenlenen bilgilendirme toplantısında basın mensuplarının hacla ilgili sorularını da yanıtlayan Başkan Yardımcısı Keleş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak haccın eğitim boyutuna çok önem verdiklerini kaydederek, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak haccın eğitim boyutuna çok önem veriyoruz. Her kafilede hem bayan hem de erkek görevlilerimiz hacı adaylarımızın hacla ilgili her türlü sorularına yanıt veriyor. Üç yıldır her kafilede bir bayan görevlimiz var. Bunun büyük çoğunluğunu ilahiyat fakültesi mezunu ve yeterliliği olan hocalarımız oluşturuyor. Kadınların özel durumlarıyla ilgili bilgi veriyorlar.” dedi.

 

Bu yıl Suudi Arabistan'da Kurban Bayramı'nın Türkiye ile aynı başlayacağının hatırlatılması üzerine Başkan Yardımcısı Keleş, şu bilgileri paylaştı;

 

"Kameri ayların başlangıcı konusunda 1978 yılında İstanbul'da önemli bir toplantı yaptık. Orada önemli kararlar alındı. Türkiye bunu uygulamaya devam ediyor, bazı ülkelerde bu doğrultuda hareket ediyorlar. İslam dünyasında bazı gelişmeler oldu. İslami astronomi ve bilimsel verilerle hilalin nerede görüleceği inceleniyor. Türkiye'de yapılacak hesaplarda, burada yapılacak veya Güney Afrika'da yapılan hesap dakikasına varıncaya kadar hilalin nerede görüneceği ilan ediliyor."

 

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Enver Günenç ise 2014 hac organizasyonu hakkında basın mensuplarını bilgilendirdi.

 

29 Eylül sabahı tüm hacı adaylarının Mekke’ye intikal etmiş olacağını vurgulayan Günenç, şu bilgileri verdi;

 

“29 Eylül sabahı tüm hacı adayları Mekke’de olacak…”

 

Başkanlığımızın organizasyonuyla kutsal topraklarda şu anda 33 bin 520 hacı adayımız bulunuyor. Bu yıl toplamda 56 bin 404 hacımız kutsal topraklara gelecek. Organizasyon acentelerin ise hacı adaylarının tamamı bölgeye ulaştı. Hacı adaylarımızı 56 otelde ikamet ettiriyoruz. Bunun için 4 bölge oluşturuyoruz. Buradaki sorumlularımız iskanı organize etmektedir. Aynı zamanda iş ve işlemleri yürütmekteler. Başkanlığımız organizasyonuyla 34 bin 570, seyahat acenteleri aracılığıyla da 22 bin civarında olmak üzere toplamda 56 bin 404 hacımız kutsal topraklara gelecek, görevlilerle birlikte bu sayı 61 bin 300 olacak. Başkanlığımız bu işlemleri 5 bin görevliyle yürütmektedir. Hacı adaylarımız kutsal topraklara adım attıktan sonra bizim görevlilerimiz onların sürekli yanlarında bulunuyor.

 

“Her türlü sağlık hizmeti hacı adaylarına sunuluyor…”

 

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Mekke ve Medine'de iki hastane ve çok sayıda sağlık ocağı faaliyet gösteriyor. Ekipler, ameliyat hariç her türlü sağlık hizmetini tüm hacılara sunabiliyor. Mekke’de hacılar beş vakit Kabe'ye ulaşabilmeleri için 130 kişiden oluşan servis ekibi bulunuyor. Ekip 100 otobüsle 24 saat ring usulüyle hizmet veriyor.

 

 


“En yaşlı hacı adayı 94 yaşında, en genç hacı adayı ise 18 günlük…”

 


Bu sene 2007 yılı kayıtlarını aldığımız için buna bağlı olarak yaş ortalaması da 55'ten 60'a yükseldi. En yaşlı hacımız 94 yaşında, en genç hacı adayımız ise 18 günlük. Hacıların yüzde 53'ü kadın, yüzde 47'si erkektir. Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Kanada'dan gelen 7 bin 534 hacı adayımız var.

 

Bilgilendirme toplantısına katılan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ise, haccın insanları manevi değişim ve dönüşüme yönlendirdiğini ifade ederek, şunları söyledi;

 

“Kutsal topraklardaki bir aylık süre, zaman diliminde yolculuk gibi algılanmalıdır. Farklı ülkelerden renkleri, simaları birbirine benzemeyen milyonlarca insanın aynı çatı altında aynı duyguları taşıdığını görüyoruz. Renkleri, simaları, kültürleri farklı insanlar Kabe'yi, Hz. Peygamber’in gösterdiği usulle tavaf ediyor, kardeşliği paylaşıyorlar.”

 

Toplantı, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle sona erdi.