Diyanet İşleri Başkanvekili Dr. Ekrem Keleş, Mekke’de Avrupa’dan gelen Türk hacılarla bayramlaştı. Safvetü't Şuruk otelinde gerçekleşen bayramlaşma programında konuşan Diyanet İşleri Başkanvekili Keleş, “Bayramınızı ve haccınızı tebrik ediyorum. Allah, haccınızı mebrur eylesin, nice kutlu zaman dilimlerine, ailenizle birlikte huzur içerisinde ulaşmayı nasip eylesin” dedi.
Almanya, Avusturya ve Hollanda başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen yaklaşık 5 bin hacıya seslenen Diyanet İşleri Başkanvekili Keleş, “Sizin bizim kalbimizde çok ayrı bir yeriniz var. Çünkü sizler Avrupa'ya İslam’ın, Allah'ın adını taşıdınız, oraya ezan seslerini taşıdınız.” ifadelerini kullandı.
‘Hacı’ olmanın önemine işaret ettiği konuşmasında Başkanvekili Keleş şunları söyledi;
“Hac, bizi dönüştüren bir ibadettir…”
Allah size haremine gelmeyi nasip etti. Burada şimdi hacı oldunuz. Hacı unvanı bir Müslümanın nail olabileceği en büyük unvandır. Çünkü hacı demek, Müslümanların Allah’a gönderdiği temsilci demektir. Allah’ın da Müslümanların temsilcisi olarak kabul ettiği kişi demektir. Bunu, Peygamber efendimizin “Hacca gidenler de umreye gidenler de Müslümanların Allah’a gönderilmiş temsilcileridir. Allah onları misafir olarak kabul etmiştir, dua ettikleri zaman dualarını kabul eder, istiğfar ettikleri zaman istiğfarlarını kabul eder” hadisinden öğreniyoruz. Allah size öylesine bir ihsanda, lütufta bulunuyor ki, Hz. Peygamber şu müjdeyi veriyor, “Kim Allah rızası için hacceder ve Allah’a karşı gelmekten, kötü söz ve davranışlardan sakınırsa annesinden doğduğu gün gibi günahlarından arınmış hale gelir.”
Mescid-i Haramda ikamet etmenin belli bir adabı vardır. Burada kişi zihnini, kalbini, aklını, fikrini koruması gerekiyor. Kişi öyle bir meleke kazanacak ki bu eğitim sürecinde, buradan döndüğü zaman da artık hiçbir kötülük düşünemez hale gelecek. Aklından hep iyilikler geçirecek, iyilik insanı, iyilik öncüsü olacak. Haccın bizi bu şekilde dönüştürmesi gerekiyor. İnşallah sizler de burada kazanmış olduğunuz bu arınmışlığı ve bu temizliği muhafaza edeceksiniz.
“Bugün en çok ihtiyacımız olan, İslamiyet’i en güzel bir şekilde temsil etmektir…”
Hz. Peygamber bize İslam’ı anlatmakla kalmamış bizzat yaşayarak bize İslam’ın güzelliklerini göstermiştir. O’na bakan insanlar, İslam'ın güzelliğini O’nda görmüşlerdir. Ünlü mütefekkirlerimizden Sezai Karakoç’un şöyle bir ifadesi vardır, “İslam’ı öyle sağ ve diri yaşa ki, seni öldürmeye gelen, sende dirilsin” dolayısıyla Avrupa'da İslamofobinin başını alıp gittiği bir dönemi yaşıyoruz. Öyle bir tablo içerisinde Müslüman kimliğinizle, Avrupa'da dini varlığınızı devam ettirmeye, kimliğinizi tanıtmaya çalışıyorsunuz. Buradan, Mescid-i Haram ikliminden aldığınız bu yeni manevi ruhla geri döneceksiniz, oralarda yine Müslümana yakışır bir şekilde, Müslüman kimliğinizle doğruluğunuzla, dürüstlüğünüzle İslam’ı orada temsil etmeye devam edeceksiniz ve İslam için daha güzel şeyler yapacaksınız. Gelecek inşallah İslam'ın olacaktır. Yeter ki biz, İslam’ı güzel bir şekilde temsil edelim, anlatalım, yaşayalım. Bilelim ki sözden daha ziyade insanların davranışları, insan ilişkileri daha çok insanların dikkatini çeker. Çevrenizdeki insanlar sizin tutum ve davranışlarından bakmak suretiyle İslam ne kadar güzel olduğunu fark etmelidir. Bugün en çok ihtiyacımız olan şey, İslamiyet’i güzel bir şekilde temsil etmek, yaşantımızda İslam'ı ortaya koymaktır. Nesillerimizin muhafaza edilmesi için çok büyük gayret göstermeliyiz. Onların iyi bir eğitim almasını, aynı zamanda camiyle cemaatle irtibatının devam etmesi büyük önem arz ediyor. Allah, sizlerin neslini muhafaza eylesin. Hz İbrahim'in ateşi gül bahçesine çevirdiği gibi sizin neslinizde Avrupa'da İslam'ın güllerinin açılmasına vesile olsun.
Diyanet, bu yıl dünyanın mahrum yerlerinde 250 bin kurban kesti…
Sizlerin destekleriyle Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın ortaklaşa yürüttüğü ‘2017 Yılı Vekâlet Yoluyla Kurban Kesim Organizasyonu’ bağışlanan kurban sayısı geçen yıl ki sayımızı geçti. Bu yıl vekalet yoluyla aziz milletimizin hayır elinin mahrumlara, mazlumlara ulaştığı kurban organizasyonunda 250 binlere ulaşan hisse kurban kesildi. Bağışlanan kurbanların etleri, Arakan'dan Afrika'nın uçlarına, Haiti’den Moğolistan'a varıncaya kadar dünyanın dört bir yanındaki muhtaç insanlara Türkiye Diyanet Vakfımız vasıtasıyla ulaştırıyoruz. Türkiye Diyanet Vakfımız da bu sayıya ek olarak 10 bin kurban keserek dünyanın mahrum coğrafyalarındaki mazlumlara dağıttı.