Paylaş Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook
01.10.2014

Arafat’a İntikal ve Arafat’tan Dönüş Değerlendirme Toplantısı’ Mekke’de düzenlendi…

 


Diyanet İşleri Başkanlığı 2014 Yılı Hac Organizasyonunda, Arafat’a intikal için tüm hazırlıklarını tamamladı. Diyanet İşleri Başkanlığı Hac İdare Merkezi Başkanlığı, ekip başkanları ve kafile başkanlarına yönelik Mekke’de Laba Otel’de ‘Arafat’a İntikal ve Arafat’tan Dönüş Değerlendirme Toplantısı’ düzenledi.

 


Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in de katıldığı toplantıda hac organizasyonunun en önemli ayağı olan Arafat’a intikal ve Arafat’tan dönüş hazırlıkları değerlendirildi. Yurtdışından kayıtlı hacı adaylarıyla birlikte 70 bin hacı adayının intikalinin sağlanacağı Arafat hazırlıklarında yaşanabilecek aksiliklerin engellenmesi için detaylı değerlendirilmelerde bulunulan toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, dikkat edilmesi gereken hususların altını çizdi.

 

Başkan Görmez, hacı adaylarını birer emanet olarak gördüklerini belirterek, yapılan görevin Rahman’ın misafirlerine hizmet olduğunu söyleyerek, “Bu görevin bize nasip olması Allah’ın bir nimetidir. Bizler bugün Rahman’ın misafirlerine hizmet etme şerefini taşıyoruz. Onlar bize Allah’ın emanetleridir. Bu ruhla hareket etmek zorundayız.” dedi.

 

Toplantıya katılanlara hitaben ‘Bu tablo bir iftihar tablosudur. Ülkemizin, milletimizin dini ve manevi hayatına hizmet etmekle ömrünü geçirmiş olan bu heyet, dünyanın her yanından gelen rahmanın misafirlerine hizmet etmek için buradalar. Allah’a hamd olsun.” diyen Başkan Görmez şöyle devam etti;

 

"Hac bir merhamet eğitimidir, buradan hacı olarak dönenlerde merhamet ve şefkat duyguları artmıyorsa çabamız zayi olur…”

 

Hac, bir merhamet eğitimidir. Buraya gelip hac grevini yapıp dönen insanın merhamet ve şefkat duyguları çoğalmıyorsa, daha ahlaklı ve imanlı bir şekilde yurtlarına dönmüyorlarsa çabalarımız, emeklerimiz zayi olur. Haccın ruhu, mahza gayesi unutulduğu zaman bütün çabalarımız zayi olur. Hep birlikte iki şeyi unutmamalıyız. Birincisi, rehberliğini üstlendiğimiz hacılarımızın Allah’ın hac ibadetinden murat ettiği o değişimi dönüşümü taşıyarak dönmelerini sağlamak. O ruhu yücelterek dönmelerini sağlamak. Bunun için haccın bilgi boyutunu sürekli artırmamız lazım. Haccın uygulanma şekli, yapılış biçimi hakkında fıkhi bilgileri iyi öğrenmemiz gerekir. Yine aynı şekilde haccın hikmet boyutuna çok önem vererek, hacı adaylarımıza haccın hikmet boyutunu çok iyi şekilde anlatmamız gerekir. Hacılarımıza Arafat’ı iyi anlatmamız gerekir. Bunu anlatırken hayatlarında bir kez bu imkâna kavuştuklarını bilerek, Arafat’ta tefekkür etmeleri için onlara zaman ve imkân hazırlamak ta gerekir.

 

"Bizim için en büyük tehlike hac organizasyonu için koştururken kendi kalbimizi unutmamız ve ibadetin rutinleşmesidir…”

 


Bizler bu organizasyonların muhteşemliği ile uğraşırken kendimizi unutmamamız gerekir. Kalbimizi her an diri tutmamız gerekiyor. Bizim için asıl büyük tehlike bu ibadetin rutinleşmesi, sıradanlaşmasıdır. Haccın ruhunu kaybedersek insanlara da anlatamayız. Burada en büyük tehlike kendimizi unutmaktır. Kâbe’ye bir kilometre ötede oturup ta Kâbe’nin özlemini, hasretini yaşayamamayı Allah bize nasip etmesin. Organizasyon içerisinde her türlü görevi en iyi şekilde yapacağız ama bir yandan da kalbimizi, gönlümüzü besleyerek buradan döneceğiz.