Paylaş Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook
24.09.2015

Diyanet İşleri Başkanı Görmez’den Mina’da yaşanan izdihama ilişkin açıklama…

Diyanet İşleri Başkanı Görmez’den Mina’da yaşanan izdihama ilişkin açıklama…​

Müzdelife vakfesinin ardından şeytan taşlama için Mina’ya hareket eden hacılar ile şeytan taşlamadan dönen hacıların karşılaşması neticesinde çıkan izdihamda 717 hacı hayatını kaybetti. 863 hacı yaralandı.

Mina’da yaşanan izdihama ilişkin Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez bir açıklama yaptı.

Açıklamasında yaşanan bu üzücü olaydan dolayı duyduğu üzüntüyü dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Böyle bir bayram gününde Kabetullah’tan milletimize ve İslam dünyasına üzücü ve kara haberler veriyor olmaktan çok büyük bir hüzün duyduğumu ifade etmek isterim. Öncelikle İslam toplumlarının başı sağ olsun. Allah bu tür musibetleri bir daha yaşatmasın” dedi.

Yaşanan üzücü olaya ilişkin bilgileri kamuoyuyla paylaşan Başkan Görmez, yaptığı açıklamada şunları söyledi;

“İslam aleminin ve bütün insanlığın bayramını kutluyorum. Böyle bir bayram gününde Kabetullah’tan milletimize ve İslam dünyasına üzücü ve kara haberler veriyor olmaktan çok büyük bir hüzün duyduğumu ifade etmek isterim. Öncelikle İslam toplumlarının başı sağ olsun. Allah bu tür musibetleri bir daha yaşatmasın. Az önce geniş bir toplantı yaparak bizatihi hadisenin içinde olanları, görgü tanıklarını dinledikten sonra bazı bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum. Müzdelife’den Mina’ya doğru gelen hacılar ile Cemerat’ta şeytan taşlayan hacıların dönüşü sırasında büyük bir izdiham yaşanmış ve bu izdihamda Suudi Arabistan Sivil Savunmasının verdiği son rakamlara göre muhtelif ülkelerden gelen 717 hacı kardeşimizin hayatını kaybettiği, 863 hacının da yaralı olduğu bildirilmiştir. Bu sayılar anlık değişiyor maalesef”

Türk hacılardan vefat haberi yok…

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Din İşleri Yüksek Kurulumuzun aldığı bir kararla hac ibadetinin güvenliği açısından hac ibadetinin erkanı, menasiki içerisinde görülen Müzdelife’de gecelemekle Mina’da gecelemek konusunda bazı sahabilerin ruhsatlarıyla amel ederek çok daha kısa bir süre içinde hacılarımızın Arafat’tan Müzdelife’ye, Müzdelife’den Cemerat’a intikallerini sağlanmaktadır. İyi ki, Diyanet İşleri Başkanlığı bu kararı almış, böyle olduğu içindir ki bu saatler içinde bizim o bölgede bulunan herhangi bir hacımız olmamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı şemsiyesi altında gelen hacılarımızdan herhangi birisi bu üzücü hadisenin yaşandığı bölgede o saatlerde olmamıştır. Bizim kendi talimatnamemize göre de herhangi bir hacımızın o saatlerde orada olması yasaklanmıştır. Ancak buna rağmen iki seyahat acentemizin hacıları aynı saatte bu hadise içinde olmuş ve bu kardeşlerimizin henüz bazılarından haber alınamamıştır. Her iki seyahat acentemizin her birisinden 9 hacımıza henüz ulaşılamamıştır. İnşallah arkadaşlarımız bu kardeşlerimizin tespiti için çalışıyorlar. Öncelikle yaralılar içinde tespit etmeye çalışıyoruz. Herhangi birinin vefat etmemesini Allah’tan niyaz ediyoruz. Biz haberi aldığımızdan itibaren bu merkezimizde bir kriz masası oluşturarak seyahat acentelerimizin, TÜRSAB’ın yetkililerini ve ilgili seyahat acentelerimizin yöneticilerini buraya davet ederek, din görevlilerimiz ve kafile başkanlarımızla görüşerek bu tespitleri yapmaya çalışıyoruz. İki ayrı seyahat acentemizden 18 kardeşimizin o saatlerde o bölgede olduğu biliniyor. Kendilerine ulaşılamadığı için şu anda biz hastanelerde gerekli tespitleri yapmaya çalışıyoruz. En kısa zamanda bu bilgileri netleştirerek size ve milletimize müjdeli haberleri vermek arzusunda olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Bu sene ikinci üzücü haberi veriyoruz sizlere, önce vinç kazasında 100’ü aşkın hacı adayı vefat etti. Ülkemizden 8 hacı adayımız vefat etti. Allah rahmet etsin. Bu defa daha büyük bir faciayı haber veriyor olmaktan tekrar çok üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum.

“Bir insanın canı Kabe kadar değerlidir…”

Biz Hac ibadeti esnasında, Arafat konuşmalarımızda, hacılarımızı aydınlatırken üzerinde durduğumuz en önemli husus, bir insanın, bir müminin kalbinin en az Kabe kadar değerli ve yüce olduğu fikri ve düşüncesidir. Öyle anlaşılıyor ki bütün Müslümanların bu konu üzerinde çok durması gerekiyor. Elbette bütün tafsilatıyla olayın vuku bulma şekli hakkında bilgi sahibi değiliz. İlk gelen görgü tanıklarının ifadesine göre her şeyden önce orada ciddi bir yönetim sorunu var. O insanların sevki idaresinden sorumlu olan yöneticilerin ciddi ihmalleri olduğu anlaşılıyor. Behemehal bütün İslam dünyasının İslam İşbirliği Teşkilatı’nın bu ibadeti daha güvenli nasıl yapabiliriz? Hac ibadetinin güvenliği konusunda uluslararası bir toplantıya bütün İslam dünyasını davet ederek yıllardır bu ibadette bize yardımcı olan ve gerçekten bu ibadetin kolaylaştırılması konusunda emek sarf eden Suudi Arabistan ülkesindeki kardeşlerimize nasıl yardımcı olabileceğimizi yeniden ele alma zarureti hasıl olmuştur. En azından İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye bütün ülkelerin Hac Bakanlarını, Din İşleri Bakanlıklarını, Diyanet İşleri Başkanlıklarını o ülkelerin bu konularla ilgili olan kurumlarını, müesseselerini davet ederek hac ibadetinin güvenliğini yeniden ele almamız gerektiğini ben ifade etmek isterim. Bilhassa Cemerat adını verdiğimiz şeytan taşlama bölgelerinde daha önce çok büyük genişletme çalışmaları yapıldı. Sizler de müşahede etmişinizdir. Az önce olayı yaşayanlar anlatırken o kadar geniş alanlar olduğu halde bu izdihamın nasıl meydana geldiğini ben şahsen anlamakta zorluk çekiyorum. Behemehal hac ibadetinin daha büyük bir güvenlik içerisinde nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili bir büyük bir çaba ve gayrete ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Ben tekrar vefat eden bütün Müslüman kardeşlerimize Allah’tan rahmet yaralılara da şifalar diliyorum.